NOW TV ekranlarında yayımlanan Kızıl Goncalar dizisi ülke gündeminden düşmüyor. Diziyle ilgili bir teori kısa sürede sosyal medyanın gündemine oturdu. Sosyal medyada hızla yayılan teori birçok seyirci tarafından da ilgi çekti. 

Diziyle ilgili ortaya öyle teoriler atılıyor ki en baştan bir de bunu düşünerek izlemek istiyorsunuz. Bu kez de Zeynep ile Cüneyd'in annesi Gülayşe arasındaki ilişkiye dair teori gündem oldu. Onedio.com editörleri bu teoriyle ilgili dikkat çeken bir haber yayımladı. 

Sezonun en iddialı ve en çok izlenen yapımlarından biri olmayı başaran Kızıl Goncalar, alt metninde yatan konularla da sık sık gündeme geliyor.

Diziyle ilgili ortaya atılan teoriler, dizinin taşıdığı anlamı da bambaşka yerlere taşıyor. Bu kez bir X kullanıcısı (@seymazing) Zeynep ve Cüneyd'in annesi Gülayşe arasında bir bağlantı olduğunu dile getirdi!

Gelin teoriyi birlikte inceleyelim... Teorinin temelinde Cüneyd için 'Zeynep=Gülayşe' düşüncesi yatıyor.

Bu sahnede Cüneyd'in kriz anında kendisine tutulan aynanın ardından Cüneyd, "Sana bir ayna getirdim baktığında beni gör diye" diyor. Bahsi geçen şiir Mevlana'nın Bilemezsin şiiri.


Dizide pek çok dizi/filmde kullanılan ayna metaforu kullanılıyor. Levent'in ölüm rabıtasında da gördüğümüz bu metaforda aynaların yaşayanların dünyası ile ölülerin dünyası arasında bi geçiş kapısı gibi kullanıldığını anlıyoruz.Kullanıcının teorisine göre Cüneyd elbette Zeynep'i annesi sanmıyor ama onu ilk gördüğünden beri Zeynep onun için annesiyle arasında ayna gibi olduğunu düşünüyor.

Cüneyt Zeynep

 Cüneyd Zeynep'te matematik gibi annesinden bir parça görüyor. İlk karşılaşmalarındaki Ömer Hayyam kitabı ve sonrasındaki sohbetlerinde yaptıkları alıntılar, Zeynep'in Cüneyd için annesinin ne kadar önemli olduğunu anladığını daire çizerek anlatması ve Arif görmesin diye bunu silmesi, o akşam annesinin mezarına yatıp Zeynep'in çizdiğini çizmesi, riyaziye meselesi ortaya çıkınca Zeynep'i annesiyle bağı olan surlara götürüp yaptığı konuşma bunlara birer örnek.

Hatta Zeynep'e söylediği 'ben seni tutamam biliyorsun (annemi de tutamadım), fıtrata savaş açıp kazanan yok (annem kazanamadı), okumak neden savaş olsun ki? Bu fikir bu çatıyı başına yıkar o zaman anlarsın (annemin çatısını yıktı), anne kalandır giden değil (ama annem gitti), annem olsan sende gidecekmişsin' ifadeleri de bunun birer göstergesi gibi.

Peki neden mürşid Zeynep ve Meryem'e imtiyaz gösteriyor? Çünkü aynı Suavi gibi çok hasta ve ölüme çok yakın belki de o da Suavi'nin 28 şubatta sayısız kızın aldığı ahını Zeynep'e yardım ederek temizlemek istediği gibi gelinine yaptıklarının ya da yapıldığını bilip göz yumduklarının vicdan azabını temizlemek istiyordur (p=q).

X kullanıcısı ayrıca Gülayşe'nin intihar etmediğini, ya buna zorlandığını ya da psikolojisinin bu denli bozulduğunu düşünüyor. Cüneyd'in mürşide zaman zaman laf sokmasının altında da annesine bir şeyler yapıldığının öfkesinin yattığını düşünüyor.
Zeynep'e 'beni yalnız bırakma' demesinin nedeni de etrafı kalabalık gözükse de aslında çok yalnız olması. Kullanıcı ayrıca ömrü yalnız bir şekilde kütüphanede geçen Cüneyd'in belki de bunları unutması ve kimseye anlatmaması için kütüphaneye kapatıldığını belirtiyor.

Tüm teoriyi buradan okuyabilirsiniz.

Editör: Sadık Şimşek