Bilim Akademisi Üyesi ve Yer Bilimci Prof. Dr. Naci Görür, İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen 'Deprem ve Dirençli Kentler’ konulu konferansa katılarak Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde önemli bir sunum gerçekleştirdi. Prof. Dr. Naci Görür, deprem konusunda yeni dönem belediye başkanlarına yönelik önerilerde bulunarak, İzmir'de yürütülen çalışmaların dirençli bir kent oluşturulması için önemli bir altyapı olduğunu vurguladı. Ayrıca, bölgede meydana gelen depremlerin mekanizmaları hakkında bilgi vererek, fay hatlarının özellikleri ve etkileri konusunda detaylı açıklamalarda bulundu. Yer yüzeyindeki yapıların farklı karakteristik özelliklere sahip fay hatlarına uyumlu olması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Naci Görür, depremlerin etkileri konusunda dikkat çekici bilgiler paylaştı.
'120-130 İnsan Vefatı ile Kurtulamaz Bu Kent'
İhlas Haber Ajansı'nın haberine göre; Çeşme, Güzelbahçe, Gümüldür, Manisa üzerinden geçen faydan bahseden Prof. Dr. Görür, “Depremi asla zamanla ölçmeyin. Zamanı depreme karıştırırsanız en büyük hatayı yaparsın. Deprem ne zaman olursa olsun önemli değil, ancak ne zaman olursa hazır olmazsak insanımız ölecek demektir. İzmir deprem kenti. Milattan sonra 175, 688, 1039, 1688, 1739, 1864 yıllarında İzmir'de 7'nin üstünde depremler var. İzmir'in depremleri yanlış söyleniyor. İzmir'de çok deprem kaynağı var. Manisa'da deprem olsa İzmir depremi deniliyor. Akdeniz'deki depreme İzmir depremi deniyor. Herkes İzmir'e yakıştırıyor. İzmir depremlerden oluşmuş. Aletsel dönemde 1928, 1939-1949-1953-1966-1974-1977-1979-1992-1994-2003-2017-2020 de 6-7 şiddetinde depremler olmuş. İnanmamazlık etmenin bir anlamı yok. İzmir'de sadece deniz içinde değil her yerde faylar var. Bunların her biri 7 ve üzerinde deprem üretebilir. Bunlar 7 ve üzerinde deprem üretirler ise bugün İzmir'i felç eder. 120-130 insan vefatı ile kurtulamaz bu kent. Bu deprem tehditleri olan faylar Çeşme Fayı, Güzelbahçe Fayı, Seferihisar, Tuzla Fayı, Grabel Fayı, Manisa Fayı. Bu fayların hepsi gerçek, tespit edilmiş, canlı ve her birinin büyük deprem üretme kapasitesi var. Bu faylar İzmir'i vuracak olan faylar. Ne zaman nasıl ne büyüklükte bilmiyoruz. İzmir'i tehdit eden faylar kuzu gibi oturuyor” diye konuştu.
'Körfez'de Bina Kalmaz'
İzmir’de yeni seçilecek belediye başkanlarına deprem konusunda önerilerde bulunan Prof. Dr. Görür, şöyle devam etti: “İzmir’de ‘Vs30’ bazı yerlerde fazla bazı yerlerde düşüktür. Bunun düşük olduğu yerlerde deprem ihtimali yüksektir. Ciddi bir şekilde İzmir’in Vs30 tablosu olması lazım. İzmir körfezinin ve Bornova’nın olduğu yerlerde alüvyon zeminlerde sıvılaşma da çok oluyor. Bizim akıllı insanlarımız İzmir Körfezini en güzel yerlerinde ranta kapılıp en yüksek binaları dikmişler. Sisam’da deprem oldu gördünüz. Allah korusun İzmir fayı devreye girse körfez boyu hiçbir bina kalmaz. Sıvılaşma çok önemli. Sıvılaşmanın olduğu yerlere de özellikle bina yapılmaması lazım. Çünkü deprem geldiği zaman yer altı suyuna basıncı vuruyor. Belediye başkanı nerede sıvılaşmanın olduğu yer varsa oraya inşaat yapmayacak. İzmir’de tsunami de olabilir. Özellikle deniz içerisinde fay hareketleriyle, denizde suyun içinde olduğu zeminin hacminde herhangi bir değişiklik olursa o zaman tsunami meydana geliyor. Belli yükseklikte oluyor. Bizim ülkemizde de bu tsunamiyi gördük. Bununla ilgili çalışma da İzmir’de yapılıyor. Umuyorum ki bundan sonraki belediye başkanları da çalışmaları kesintiye uğratmadan yapar.”
7 büyüklüğünde bir depremin 1 milyon 800 bin ton dinamitin aynı anda patlamasına denk enerji açığa çıkartabileceğini vurgulayan Prof. Dr. Görür, “Depremin şiddeti 12’ye kadar çıkıyor ama o dünyanın sonu olur. Genellikle en fazla 9 büyüklüğünde oluyor. Bizim İzmir'de beklediğimiz 7 şiddetinde olur. Depremin şiddeti büyüklüğü ile eşdeğer değildir. 7 büyüklüğünde bir deprem 1 milyon 800 bin ton dinamitin aynı anda patlamasına denk enerji açığa çıkartır” şeklinde konuştu.
Kaynak: Haber Merkezi/İzmir Olay