Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, İzmir Ticaret Odası'nda düzenlenen İş Dünyası Buluşması'na katılarak İzmirlilere müjde verdi. Yaptığı konuşmada 4 yıldır devam eden bir çalışmanın sonucunda Dünya Bankası ile bir projenin sona geldiğini paylaştı. Özhaseki, 'İstanbul da İzmir’de bizim gözbebeğimiz. Hem övünürüz zaten ama Marmara bölgesinde meydana gelebilecek deprem korkusu daha ön planda. Her an bir fay hattının kırılabileceği, olursa altından kalkmanın zor olacağı düşünceyle yarısı bizden kampanyası düzenledi. İzmir’in pilot bölge olarak seçildiği dünya bankası ile yaptığımız projede sona gelindi. Bu birkaç isme çıkacak. Amerika’dan katılanlar da oldu. Eğer bir vatandaş eviniz yenilemek istiyor ve yağış riskliyse bizden kredi alabilecek 0,69 faizle. 180 ay devam edecek TL bazında kredi. İzmir’imize hayırlı olsun' dedi.
İhlas Haber Ajansı'nın haberine göre; İzmir'in coğrafi olarak çok avantajlı bir kent olduğunu ancak insan eliyle kötü işler yapıldığına değinen Bakan Özhaseki, "Şehirlerimiz bizim için önemli. Dünyanın en eski şehirlerine sahibiz. Cennet gibi bir vatana sahibiz. Şehirlerinde üretim sanayi ekonomi var, bir yanda da kültür var medeniyet var. Medeniyet şehirlerde doğuyor. O şehirlere sahip çıkmak lazım. Şehirler canlı organizmalar. Şehirleri taştan topaktan görürsek yanılgı başlar. Şehirlerimizi seviyor ve önemsiyoruz. Şehirlerarasında rekabet var. Bu rekabette şehirlerin zamanın ruhuna dokunarak hareket etmesi gerekiyor. Bir şehrin geleceği o şehirde yaşayan yerel yöneticilerin ufuklarıyla doğru orantılıdır. Valiyi ve belediye başkanlarını, STK’ları, söz sahibi olan herkesi kastediyorum. Aralarında uyumu sağlamış, o hedef koyup hedefe doğru koşuyorlarsa o şehrin geleceği iyidir. Ama tam tersiyse o şehirlere yazık olur. Ben Türkiye’de birkaç yere çok üzülüyorum. Rabim bin türlü nimet vermiş ama insan eliyle de birçok kötü iş yapılmış. Bunlardan biri de İzmir ne yazık ki. Bu kadar güzel cennet gibi bir şehir kaç ülkede var? Deprem deyince herkesi titreme alıyor. Demek ki bir sıkıntı var burada. Demek ki bizim buraya dikkat etmemiz gerekiyor" sözlerine yer verdi.
'Onlar Deprem Turistleriydi'
6 Şubat Depremi'nin ardından deprem bölgesini ziyaret eden bazı belediye başkanlarını eleştiren Özhaseki, "6 Şubat depremin herkes deprem bölgesinde koşuyor. Ben o dönem genel başkan yardımcısıydım. Yerel yönetimlerden sorumluydum. Bin 390 belediye var; Türkiye’de 810 tanesi AK Partili. Arkadaşların tamına telefon ettim. Acil işleri sürdürün ancak işi gücü bırakıp oraya gidin diye. Tüm beledilerimiz oradaydı. Tüm millet ayaktaydı. Bir de nüfusları milyonları geçtiği halde koca koca devasa belediye başkanları vardı. Onlar bir ara özel jetler ile uğradılar. Sosyal medya ekipler, TV'ler, kameralar... Sonra birkaç selfie çekilip gittiler. Onların Allah iyiliğini versin, deprem turistleriydi onlar" diye konuştu.
'İzmir'de 6 ile 7,2 Büyüklüğü Arasında Deprem Üretebilecek 21 fay Kırığı Var'
İzmir'de büyük deprem üretebilecek 21 fay kırığı olduğunu söyleyen Özhaseki, "İzmir’de bizim tespitlerimize göre 6 ile 7,2 arasında deprem üretebilecek 21 fay kırığımız var. Hangisi hangi tarihte nasıl hareketlenecek böyle bir bilgi yok. Çok riskli bir coğrafya üzerinde oturduğumuzu biliyorsunuz. Bizim tespitimize göre 180 bin bağımsız birim riskli gözüküyor. İlk etapta bir an önce yapılması gereken 36 bin bina var. Bir an önce yapılması gerekiyor. 13 milyon metrekarelik arazi üzerine çalıyorlar 20 bin üzerinde konut üretimsiz birçok ilçede çalışanlar devam ediyor. Bunlar yeterli değil. İzmir Afet Risk Haritası hazırladık. Nerede ne olabileceğin, heyelan riski olan bölgeler, fayların hareketli, olduğu bölgeleri, zeminin sıvılaştığı bölgeleri arkadaşlarımızı belediyelerle işbirliği ile resim etmiş ve isteyen belediyelere veriyor." ifadelerini kullandı.
'Kentsel dönüşüm doğru ve sağlıklı yapılabilmesini 3 temel ayağı var' ifadelerini kullanan Bakan Özhaseki, konuşmasının devamında; "Birisi bakanlık. Bakanlık bu işten mutlaka elini kolunu, her türlü bünyesi olması lazım, çekinmemesi lazım. Kanun yapılması lazım yapıyoruz. Nasıl yapılacağı konusunda herkesin önünü açmaya çalışıyoruz. İkinci bir ayağı var belediyeler. Bazı belediye başkanları beni görünce ‘bizim bölgemiz riskli gelip bir çalışma yapsanız’ diyor. Kentsel dönüşüm başkanlığında 200-300 çalışan var. Ankara’dan gelip yapsınlar demenin ne mantığı var. Her belediyede 3-5 bin kişi çalışıyor. Riskli mahalleleri çalışın bize ulaştırın, sonuna kadar önünüzü açacağım. Ben her imkanı sunacağım diyorum" dedi.